HOCA MİSAFİR HARlZEMİ
Hoca Bahaeddin Nakşibend Hazretlerine ihlâs ile bağlı olanlardan. . Hoca Hazretlerinden sonra, yine onların işaretiyle Hoca Muhammed Pârisâ'ya bağlandılar.
Hoca Ubeydullah ile uzun temasları ve sohbetleri olmuştur.
Hoca Ubeydullah :
— Herat taraflarına ilk gidişimde Hoca Misafir ile yoldaşlık ettim. Hoca aslında •Harizemliydi. Uzun yaşadı ve doksanını idrak etti. Bir çok ulu kişiler ve dervişlerle sohbeti vardır. Meşrepleri tasavvuf ve ledün ilmine yatkındı.
Hoca Misafir:
— Hoca Bahaeddin Hazretlerinin hizmetindeydim ve musikiye (sema') gayet düşkündüm. Bir gün müridlerden birkaçiyle birleşerek bir takım musiki âletleri bulup Hoca Hazretlerinin meclislerinde onlarla bir musiki âlemi yapmayı ve böylelikle Hoca Hazretlerinin bu mevzudaki fikirlerini öğrenmeği düşündük ve öyle yaptık. Hoca Hazretleri bize engel olmadılar ve buyurdular : «Biz bu işi yapmayız; ama inkâr da etmeyiz!»
Hoca Misafir :
— Hoca Bahaeddin Hazretleri, yakınlarını bir bina işinde çalıştırıyorlardı. Herkes taş ve toprakla uğraşıyordu. Güneş tepeye gelince, hararet dayanılmaz bir hal aldı. Hoca Hazretleri, yakınlarının biraz istirahat etmeleri için ihtarda bulundular. Herkes bir gölgeliğe çekilip uykuya vardı. Fakat Hoca Muhammed Pârisâ Hazretleri, olduğu yerde kaldı; ve ayakları çamur içinde, güneşe karşı uykuya daldı. Hoca Hazretleri gelip müridlerini bu vaziyette seyrederken mübarek nazarları Muhammed Pârisâ'nın vaziyetine daldı. Yanına yaklaştılar, çömeldiler, yüzlerini bu çamurlu ayaklara sürdüler ve Allah'a hitap ettiler: «Yarabbi, bu ayaklar yüzü suyu hürmetine Bahaeddin'e rahmet eyle!.»