Beyân edem zuhuratı pirimden

Beyân edem zuhuratı pirimden
Alın bûy-ı muhabbetler gülümden 

Hayâli gönlümün nakşı değil mi 
Hakikat tuhfe-i nakşı değil mi

Anın nuru Muhammed'den değil mi
Zuhuratı muhabbetten değil mi 

Cemâlin göreni hayran eder ol 
Gönüller şehrini seyrân eder ol 

Kapısına gelenler olur irşâd 
Bilir nefs ile Rabbini olur şâd 

Dehânı nefha-i feyz-i Huda'ya 
Nice bin mürde kalbler olur ihya 

Uyanır bülbül-i canlar kafeste 
Okurlar ism-i a'zam her nefeste 

Şerîat babının miftâhı Oldur 
Hakîkat ilminin fettanı Oldur 

Beka gülzârının solmaz gülüdür
Hakîkat cân ilinin bülbülüdür 

Kamu ef'âli ahlâk-ı hamîde 
Bular güç bulunur her âdemîde 

Ganî ile fakîri bir tutar Ol 
Fakîre dahi çok hürmet eder Ol 

Demi enfâs'ı îsâ nuru Ahmed 
Pîr-i Sâmî durur ismi Muhammed 

Tarîk-ı Nakşibendî'nin pîridir 
Nüfuzu seng-i hârâyı eridir 

Saadet burcunun hem kevkebidir 
Ulûm-u enbiyânın akrebidir 

Ne söylerse tedünnîdir kelâmı
Bu vaktin hem Odur kutb u imâmı 

Velâyet şehrinin şahı bulardır
Hakîkat şemsinin mâhı bulardır 

Bulardır mahrem-i esrâr-ı Hazret
Bulardır vâris-i Hatmü'n-nübüvvet 

Bulardır kabza-i kudret boyası
Bular irşada gelmiştir bu nâsı 

Kemâl ehli dahi çoktur mürîdi 
Olubdur herbiri asrın ferîdi 

İlâhî Pîr-i Sâmî hürmetine
Bizi irgür cemâlin rü'yetine 

İlâhî razı eyle bizi senden 
Firâk-ı derd ile cân-ı bedenden 

Eğer Hâlık'ımız olmasa râzî 
Yaratmazdı cihanda birimizi 

Pîrimiz mürşidimiz Şeyh-i Sâmî 
Reşâdetle cihanı tuttu nâmı 

Bu asrın Hızrı'dır hem serveridir 
Hakîkat şehrinin hem rehberidir 

Huda irşada gönderdi bu zâtı 
İçirdi bizlere âb-ı hayâtı 

Hakîkatte vekîl-i Mustafâ'dır 
Muhabbetle derûnu pür-safâdır 

Habîbin Ahmed'e bağışla bizi 
Dü âlemde sevindir cümlemizi 

Muhib ihvanımızı cümle yâ Rab 
Saadet ehli kıl eyle mukarreb 

Bizi zem eyleyene rahmet eyle 
Habîbin Ahmed'e hâs ümmet eyle 

Dilerim senden ey Hallâk-ı âlem
Azîz ismin için eyle mükerrem

Pîr-i Sâmî bölüğünden ayırma
Kusurum mahşer ehline duyurma

Cemî-i mü'minîn ü mü'minâtı
Bağışla cümleten ehl-i usâtı

Ayırma Salih'i yâ Rab rızâdan
Garîk-ı rahmet et bâb-ı atadan

Bûy-i muhabbet = Muhabbet kokusu 

Tuhfe-i naks = Naksedilmis hediye. 

Dehâni nefha-i feyz-i Huda'ya = Allah'in feyzini getiren agiz. 

Mürde = Ölü, ölmüs. 

Ihyâ = Diri. 

Serîat babinin miftâhi Oldur = Seriatkaptsinin anahtari oldur. 

Fettâh = Fetheden, açan. 

Kamu ef'âli ahlâk-i hamîde = Bütün is ve hareketleri güzel ahlâk ve huylar. 

Ganî = Zengin 

Seng-i hâra = Tas, kaya. 

Kevkeb = Yildiz. 

Akreb = Pekyakin. 

Vâris-i Hatmü'n-nübüvvet = Son peygamberin varisi. 

Kabza-i kudret boyasi = Kudret elinin boyasi. 

Nâs = Halk. 

ferîdi = Bir tanesi, basi, en üstünü. 

Rüyet = Görme, görülme. 

Resâdet = Dogru yolun kilavuzu. 

Derûnu = Içi, özü, bâtni. 

Dü âlem = lkiâlem,dünyaveahiret 

Muhib = Seven, dost 

Mukarreb = Yakinlasmis, yakinina ulasmis.

Hallâk-i Âlem = Alemin yaraticisi, Allah.