Bir Leylânın Mecnûnuyam cânân ilinin canıdır

Bir Leylânın Mecnûnuyam cânân ilinin canıdır 
Bir dilberin meftunuyam bu can anın kurbânıdır

"Sebu'l-Mesânî"dir yüzü nutk-ı Mesîhâ'dır sözü
Nûr-ı Muhammed'dirözü ol nefha-i Rahmâni'dir

Arş-ı muazzam başıdır hem "Kabe kavseyn" kaşıdır 
Ol akl-ı evvel cûşudur "kün" emrinin fermanıdır

Âşıkların sevdâsıdır ariflerin me'vâsıdır 
Sâlihlerin Leylâsıdır kâmillerin seyrânıdır

Bahrü'l-hayât peymânesi hem gevher-i dürdânesi
Şems-i Huda pervanesi cümle maâdin kânıdır

Aşk u muhabbet hanesi âlem anın dîvânesi
Hep cümle hüsnün anesi bir Yûsuf-ı Kenan'ıdır 

Gâhî seçerden söyler ol gâhî hacerden söyler ol 
Gâhî beşerden söyler ol bir mantık-ı burhanıdır 

Cevlân eder bu arada bir pertev-i nûr-ı Huda 
Şeyhim Muhammed Sâmî de ol dilber-i ruhanidir

Her kim ki tuttu destini soyundu varlık postunu 
Buldu hakîkat dostunu bildi bu dünya fânîdir

Budur recâsı âsînin göster yüzün leylâsının 
Salih dâim Mevlâ'sının hem kulu hem kurbânıdır

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Meftun = Vurgun.

Seb'ul-Mesani = Fatiha sûresi.

Nutk-u Mesîhâ = Hz.lsa.

Nefha-i Rahman = Rahman' in solugu

Arş-ı muazzam = Gökyüzü.

"Kabe kavseyn" = "İki yay aralığı kadar, yahud daha az oldu.' (Necm;
9)

Akli evvel cüşu = İlâhi iradenin coşması.

Kün" = "OI"emri(Yâsln;82).

Mevâ = Makam, yer, cennet 

Bahrü'l-hayât = Hayatdenizi.

Peymâne = İçki kadehi (muhabbet).

Gevher-i dürdâne = Tek ve büyük inci.

Şems-i Huda = Allah'ın güneşi. Maâdin: Madenler

Kân = Maden ocağı; kaynağı.

Âne = Anne.

Şecer = Ağaç (Hz. Musa'ya ilâhî hitap ağaçtan geldi.).

Hacer = Taş (Peygamberimizin elinde çakıl taşları konuştu.).

Mantk-ı bürhân = Belgeli söz

Cevlân = Dolaşma, gezme.

Pertev = Işık, nur.

Dilber-i rûhânî = Ruhanî güzel.

Dest = El.

Reci = Rica.