Bu şeb bana arz-ı cemâl eyledi dilber

Bu şeb bana arz-ı cemâl eyledi dilber 
Sevdası o yârin meni mest eyledi gitti 
Hem dişleri dür ruhleri gül çeşmi mücevher (1)
Sevdası o yârin meni mest eyledi gitti 
Şol gamzeleri canıma kasd eyledi gitti 

Bir rûy-ı münevver gül-i nevreste-i taze (2)
Çekmiş gidiyor hâllerini doğru Hicâz'e 
Cân mı dayanır eylediği cilveye nâze 
Sevdası o yârin meni mest eyledi gitti 
Şol gamzeleri canıma kasd eyledi gitti 

Rahm eylemedi hâlime şûh-ı cihanım 
Kanım kurudu çıkmağa az kaldı canım
Sanma ki kalır ana da bu âh u figânım 
Sevdası o yârin meni mest eyledi gitti 
Şol gamzeleri canıma kasd eyledi gitti 

Şed-çehre rakîb ile eder zevk u muhabbet 
Âşıklarına kılmadadır cevr ile mihnet 
Ağyara eder arz-ı cemâl bizlere nisbet 
Sevdası o yârin meni mest eyledi gitti 
Şol gamzeleri canıma kasd eyledi gitti 

Ben Hazret-i Sâmî gibi mir'âtımı buldum 
Mir'ât-ı musaffayı görüp zâtımı buldum 
Hem sûre-i İhlâs ile isbâtımı buldum 
Sevdası o yârin meni mest eyledi gitti 
Şol gamzeleri canıma kasd eyledi gitti 

Sanma ki kaçar âşık olan cevr ü cefâdan 
El çekti cihan dilberi hep ahd-i vefadan 
Bir nîm-i nigâh Salih'i ayırdı safâdan 
Sevdası o yârin meni mest eyledi gitti 
Şol gamzeleri canıma kasd eyledi gitti

Şeb = Gece.

(1) = Hem dişleri inci, yanakları gül, gözü mücevher.

(2) = Bir nurlu yüz, yeni yetişen gonca gül.

Şûh-ı cihan = Dünyada en hoşa giden.

Bed çehre = Asık surat, kötü yüzlü.

Cevr ile mihnet = Azarlama ve eziyet

Ağyar = Yabancılar.

Mir'at = Ayna.

Musaffa = Saflaştırılmış.

Cevr ü cefâ = Azarlama ve işkence.

Ahd-i vefa = Sözünde durmak

Nim-nigâh = Yan bakış, göz ucuyla bakış.