Bu şeb bana arz-ı cemâl eyledi dilber Sevdası o yârin meni mest eyledi gitti Hem dişleri dür ruhleri gül çeşmi mücevher (1) Sevdası o yârin meni mest eyledi gitti Şol gamzeleri canıma kasd eyledi gitti Bir rûy-ı münevver gül-i nevreste-i taze (2) Rahm eylemedi hâlime şûh-ı cihanım Şed-çehre rakîb ile eder zevk u muhabbet Ben Hazret-i Sâmî gibi mir'âtımı buldum Sanma ki kaçar âşık olan cevr ü cefâdan |
Şeb = Gece. (1) = Hem dişleri inci, yanakları gül, gözü mücevher. (2) = Bir nurlu yüz, yeni yetişen gonca gül. Şûh-ı cihan = Dünyada en hoşa giden. Bed çehre = Asık surat, kötü yüzlü. Cevr ile mihnet = Azarlama ve eziyet Ağyar = Yabancılar. Mir'at = Ayna. Musaffa = Saflaştırılmış. Cevr ü cefâ = Azarlama ve işkence. Ahd-i vefa = Sözünde durmak Nim-nigâh = Yan bakış, göz ucuyla bakış.
|