Cihan bir noktada pinhân değil mi Anı fehm eyleyen irfan değil mi Kamu esma ile tezyîn olunmuş Kamuya zübde olmuştur Muhammed Vücûdu cümle mevcudatı cami' Dahi hem "küntü kenz" in ma'denidir Terinden halk edip ervahı Mevlâ Kamu eşyaya hikmetle nazar kıl Ki "Beyne'l-mai ve't-tiyn" iken Âdem (1) "Kün" emriyle vücûda geldi âlem Hûda'nın cümle esmâ'ı sıfatı "Nefahtü fîhi min ruhî" hitabı (4) Yüzünde hem sözünde gözlerinde Bu sırdan bilmeyip kılan inadı Celâli kahrına mazhardüşüben Nice âşıkları bâb-ı rızâdan Olup kahr âleti bâr-ı girânı Ki semm-i mân "bâl" deyip içiren Huda mahfuz edip âşıklarını Dürer-bâr-ı Muhammed Mustafâ'dan (6) Sıfât-ı Çâr-yârla bürünenler Hilâfet tahtına sultân olanlar Birisi mazhar-ı Haydar-sıfât hem Olanlar "Men aref" sırrına agâh Halâs eden bugün nefsin sivâdan Hakîkat bahrine gavvâs olanlar Olanlar müşteri işbu metâa Olanlar devlet-i dünyâya mağrur Buları ehline taksîm edenler Vilâyet şehrinin hem pâdişâhı Bu asr üzre cihanın kutbu şahı Pîrimiz serverimiz rehberimiz Gulâm olmak bunun gibi velîye Haberdâr olmayan kendi özünden Senin aşk-ı hayâlinden Hudâyâ Derûnumda yanan nâr-ı muhabbet Ararım Yûsuf'um kande bulamam Ki Benim nem var bu âlem içre bilmem Alıp benliğimi benden İlâhî |
Pinhan = Gizli. Tezyîn = Süslenmiş. Zübde = Öz, en seçkin. Mevcudat = Yaratılmışların hepsi. Bî-pâyân = Sonsuz. Bürhân = Delil. Ervah = Ruhlar. Ayine-i Sübhan = Allah'ı gösteren ayna. (1) = "Âdem çamur halindeyken" Hadis. (2) = Mutlutuk ülkesi padişahı değil mi ? (3) = Cenabı Hak, âyetinde "Nurumdan yaratıldın" demiştir. Tibyan = İzahlı teftir, açık anlatma. (4) = "Ruhumdan üfürdüm" Hicr; 29, Sad;72. Sûcud = Secde. Bab-ı rızâ = Rıza kapısı. Derban = Kapıcı. Bâr-ı girân = Ağır yük. Semm-i mâr = Yılan zehri. Fitne-i devrân = Dünya fitnesi, zamanın fitnesi. (5) = "Korku yoktur" âyeti ile sevinçli değil mi? (6) = Muhammed Mustafa'nın inci sözleriyle. Dürerbâr = İnci saçan. Çâr-ı yâr = Dört halife. Muttasıl = Bitişik, alâkalı. El-ân = Şimdi, hâlâ, şu anda, henüz. Men Aref = 'Nefsini bilen Allah'ını bilir' hadisi. Gavvas = Dalgıç. (7) = Avı inci ile mercan değil mi. Meta' = Mal, alınıp satılacak şey. Bahâ = Değer, kıymet, bedel. Mağrur = Gururlu. Server-i hûbân = Güzelliklerin reisi. Gulâm = Esir, köle. Bârân = Yağmur. Nâr-ı muhabbet = Muhabbet ateşi. Derun = İç. Tuhfe-i canan = Sevgilinin armağanı.
|