Dâd elinden ey gönül kıldın bana cevr ü itâb Çokları nûr-ı cemâlinle müşerref eyledin Her belâ çevgânına karşı tutup bu boynumu İstedikçe vuslatı ferdaya saldın sen beni Serseri gezme cihanda sen sana gel ey gönül Pîr-i Sâmî Hazretine ilticaya gelmişem Sırr-ı vahdet âlemine eyle mahrem bizleri Sâlih'em Leylâ-sıfat bir dilberin Mecnûnuyum
|
Dâd = Vergi, adalet hak.
Cevrü itâb = Eziyet ve azarlama. Râz-ı derûn = İçinin sırrı. Müşerref = Şereflenmiş. Nikâb = Örtü. Çevgân = Eğri top sopası. Vuslat Kavuşma. Ferda = Yarın, kıyamet. Hasret-i hicran = Sevilenden ayrılma hasreti. Od = Ateş. İrtica = Sığınma, barınma. Mey = Şarap. Memlû = Dolu. Vahdet = Teklik, birlik. Mahrem = İçli dışlı olma, gizli olan. lyd-i vuslat = Kavuşma bayramı. Hicâb = Perde. Mazhar = Nail olma, bir yerin göründüğü, çıktığı yer. Âli-cenâb = Cömert, şerefli. |