Dertliyem derdinden Hazret-i Sâmî Sen tabîb-i âşıkane gelmişem Kabûl-i hazret kıl işbu gulâmı Zâtın gibi âlî-şâne gelmişem Hakîkat neyyiri kulle-i Kâf'dan Bu ten kuşu hevâ ile heveste Düşürdün bizleri aşkın nârına Canım demem ben bu tendeki cana Ebterim gönülden evlâdım yoktur Felek benim ile iddâya düştü Salihem usandım dâr-ı fenadan |
Tabîb-i âşıkân = Aşıkların hekimi.
Gulâm = Köle, kul. Âli-şân = Şânı yüce, üstün. Neyyir = Nurlu. Tevellüd = Doğma, doğum. Semt-i hilaf = Şeriat ve tarikata karşı olma. Asûmân = Gökyüzü. Mevâ ile heves = Nefsin ve bedenin Zâr = Ağıt. Ber-dâr = Asılarak öldürülmek. Hâk-i pây = Ayak toprağı. Ebter = Soyu kesik, evlâdı olmayan. Bilâd = Belde, şehir. Sahib-irşâd = Irşâd edecek sahibi, irşada ehil. Iftirak = Ayrılık, muhtelif fikirler. Dâr-ı fenâ = Dünya,yok olacak yer. Rene ü anâ = Eziyetve yorgunluk. Me'vâ = Yurt,ev,yer. |