Dîv sıfatın zemmi vermez bize gam Biz hafîd-i Pîr-i Tâgî olmuşuz Eksik olmaz âşıka cevr ü sitem Biz hafîd-i Pîr-i Tâgî olmuşuz Pîr-i Sâmî'nin çırağı olmuşuz Biz behiştin bağının sünbülüyüz Nûr-ı Ahmed'den alınmış zerremiz Bekleriz şeddi adûlar yıkmasın Ehl-i derd bu yolda sararıp solub Kîl ü kâl ile geçirme ömrüni Bil bu kevni mâsivâmızdır bizim işbu nefsim merd-i şâbımdır benim Sâlihem şeyhim Muhammed Sâmîdir |
Div = Dev, cin, şeytan. Zemmi = Yerilmesi. Hafid = Torun. Behişt = Cennet Bâg-ı vahdet = Allah bahçesi Erre = Bıçkı, testere. Nâre = Nâra. Adûlar = Düşmanlar. Nar-ı Nemrud = Nemrud'un ateşi. Derk-i esfel = Cehennemin dibi. Kulûb = Kalbler. Harf savt = Okuma ve anlatması. Kil u kâl = Dedikodu. Nevât = Hurma çekirdeği. Temr = Hurma. Kevn = Dünya. Anâsır = Beden, bedenin cüzleri. Merd-i şâb = Yiğit adam, delikanlı. Asiyâb = Değirmen. Kam-yab = Arzusuna ulaşma hali. Dest = El. Aşkın camı = Aşk kadehi.
|