Gam günümdür sevdiğim gel olma yanımdan ırağ

Gam günümdür sevdiğim gel olma yanımdan ırağ 
Hasretinden urmuşam bu sîneme dağ üzre dağ 

Yok ümîdim vuslat-ı dîdârına ey meh-likâ 
Bir muhabbet-nâmenize razıyım etme firâğ 

Mah-cemâlin gösterip yağmaya verdin aklımı 
Dişlerin dürr ü mücevher gözlerindir şeb-çirâğ 

Bizleri mesrur edip bas dil sarayına kadem 
Kalbim içre yapmışım sana mücevherden konağ

Âlem-i lâhût-ı kudsün bülbülü cân kandesin 
Haccü'l-ekber eylerim bassan efendim bir ayağ 

Bilmezem sîmurg-ı Kâfim âşiyânın kandedir 
N'ola kursan gönlümün şehrine şahım bir otağ

"Mutu kable en temûtû" sırrı olsun aşikâr 
Bir hayât-ı baki sun kim cümle derdim ola sağ

Hazret-i Şeyhim Muhammed Pîr-i Sâmî serverim 
Bî-nihâyet devlet ile bizleri kıldın çerâğ 

Sâlih'â ibret-nazarla bak cihanın halkına
Âlem-i mülk-i bekaya cân atıp eyle yerâğ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Irağ = Uzak.

Urmak = Vurmak.

Dağ = Ateşle yakma, dağlama

Vuslat = Kavuşma, yetişme.

Didâr = Yüz, çehre; görme.

Mehlika = Ay gibi yüzlü güzel.

Name = Mektup.

Firağ = Ayrılık, ayrılma.

Mah = Ay.

Dürr ü mücevher = Mücevher ve inci. 

Şeb-çirağ = Gece aydınlığı, ışık.

Mesrur = Sevinçli, mesut.

Dil sarayı = Gönül sarayı.

Kadem basmak = Ayak atmak, gelmek.

Lâhut-u kudsü = Mukaddes âlem.

Bülbül-i cân = Canın hayat, kuşu.

Haccül-ekber = Büyük hac, Kurban Bayramı arefesi Cumaya raslayan hac ki bu yetmiş hacca bedeldir.

Kaf dağının zümrütü anka kuşuysan yuvan nerdedir bilmem.

"Mûtû kable en tem'utû' = "Ölmeden önce ölünüz" (Fenafillah olunuz).

Aşikâr = Meydanda, açık.

Server = Başkan.

Bî nihayet = Sonsuz.

Mülk-ü Beka: = Ölümsüz ülke, bekâ-billah.

Yerâğ = Ahiret azığı,azık.