Gel ey sûfî bu meyden iç olup sâf Sivâdan geç eriş kalb-i selîme Eser bilmez bu kesret âleminden Sanır kim kendini bir âdem olmuş Asâ elde durur zünnârı belde Arayıp kâmil inşânı bulunca Nuhâsa zer diye sikke urulmaz Pîrimiz Şeyh-i Sâmî Hazretidir Kapısına gelenler olur irşâd Bu Salih himmet-i pîr ile söyler
|
Sufi = Sofu, zahir ehli.
Mey = Şarap, (mec.) İlahi aşk Sâf = Temiz, halis, katkısız. Siva = Yaratıklar, Allah' dan başkaları. Kalb-i Selim = Selâmete ulaşmış kalb. Eltâf = Lütuflar. Kesret âlemi = Yaratıklar âlemi. Ucb = Kibir, gurur. Vahdet = Teklik. Âdem = Adam. Eşraf = Şerefli, hatırı sayılan Asa = Sopa, deynek. Zünnâr = Hristiyan kemeri. Akli haffâf = Hafif akıllı. Esnaf = Guruplar, müritler. Nuhâs = Bakır. Zer = Alttı. Sikke vurmak = Para yapmak, dökmek. Dürr-i şeffaf = Saydam inci. Nisbet = Bağlılık, ilgi. Ehl-i arrâf = Arifler, arafta duran ruhlar. |