Gitti zulmet doğdu ol nûr u ziya Mihribânım açtı hüsnünden nikâb Zümre-i uşşâka düştü güft ü gû Her taraftan cem olup âşıkları Ol güzel hüsnün bahâsı cân diler Cümle âlem hüsnünün meftunudur Hazret-i Pîrim Muhammed Sami'nin Sözleri hep hüccet ü bürhân-durur Sâlih'em sâhib-reşâdet bendesi
|
Nuru Ziya = Işık, aydınlık.
İrtifa = Yükseklik. Mihribân = Sevgili. Nikâb = Örtü, perde. Burc-ı saadetten şi'â = Saadet ufkundan ışık. Zümre-i uşşak = Aşıklar zümresi. Güttüğü = Dedikodu. es-Seli = Sala verme, yüksek sesle ilân etme. Bey'u şirâ' = Alış-veriş. Cem olmak = Toplanmak, bir araya gelmek. Meti = Mal. Hüsnün bahâsı = Güzelliğin bedeli. Sâhib-şucâ = Yiğitlik sahibi. Hüsn = Güzellik. Meftun = Vurgun, âşık. Niza = Münakaşa, çekişme. Sima = Dinleyici, işitme. Hüccet ü bürhân = Isbat ve delil. Mariz = Hasta. Sâhib-reşadet bendesi = Irşad edicinin kölesi. Cânu dil = Cân ve gönül. ittibâ' = Uyma,tabi olma. |