Kapına varan olmaz mı telezzüz

Kapına varan olmaz mı telezzüz
Cemâlin gören olmaz mı telezzüz

Sana ihlâs ile sâlik olanlar 
Senin aşkınla bulmaz mı telezzüz

Yürekden sıdk ile Allah diyenler
Derûnu cümle dolmaz mı telezzüz

Huzurunda senin irşâd olanlar 
Kalıp hayretde kılmaz mı telezzüz

Girip dil şehrine kalbin derinde 
Duran şeytânı sürmez mi telezzüz

Hakîkat erleri vahdet yüzünden
Kamu eşyada görmez mi telezzüz

Bu cân Yûsuf'unun hüsnün görenler 
Serin sevdaya salmaz mı telezzüz

Pîrimiz Şeyh-i Sâmî sohbetini
İşiten kalbe ermez mi telezzüz

Alanlar himmeti Salih pîrinden 
Dimâğ-ı cana girmez mi telezzüz

Telezzüz = Zevk alma, lezzet duyma.

Sâlik = Tarikat yolunda ilerle yen, mürid.

Derûn = iç, batın, gönül.

Dil = Gönül.

Der = Kapı.

Hüsn = Güzellik.

Ser = Baş.

Dimağ = Akıl, şuur, beyin.