Mestânesiyem Pîr-i Sâmî'nin Pervânesiyem Pîr-i Sâmî'nin Mesnûnu oldum Nefhası sûrdur (1) Sözü safadır Fi'li şerîat Dergâhı Tûr'dur Âlî-nisbeti Elde asası Herbir nefesi Kalb-i selîmi Gün gibi yüzü Mesleki bâlâ ilmiyle âmil Özü Hak ile Hazret-i Tâgî Al iç elinden Babı açıktır "Sin" i sevdadır "Mîm"i Mevlâ'dır Haktır kelâmı |
Mestâne = Sarhoş. Pervane = Geceleri ışığın etrafında dönen küçük kelebek. Mesnûn = Âdet edinilmiş, mukal-lid. Meftun = Tutkun, vurgun. Mecnûn = Deli, divâne. (1) = Üfûrdûğü İsrafil surudur, içten, kalptendir. Mâ-fi's-sudûr = Göğüs içinde Ayn-ı vefa = Vefanın aynısı. Fi'li = İşleri. Sirri hüviyet = Şahsiyetinin sim, şanı. Dergâhı Tûr'dur = Dergâhı Tûr Dağı gibidir. Hüccet-ihâs = Hasdelil. Hemta = Eşi, eşidi, dengi. Kalb-i selim = Selâmete ulaşan kalp, temiz. Meslek = Sülük edilen yol. Bâlâ = Yüksek. Kavlâ ve fi'la = Söz ve işi. Mahbûb-u Mevlâ = Allah'ın sevgilisi. Vech-i delâil = Yüzü hoş görünüşlü, sevimli. Kip = Sıkı, kavi. Bâb = Kapı. (2) = Misafirperverdir. (3) = Hizmetçisi çoktur. Gulâm = Köle.
|