Nazar kıldım bu ekvâne bu esrarı nemî-dânem

Nazar kıldım bu ekvâne bu esrarı nemî-dânem 
Boyandım her bir elvâne bu esrarı nemî-dânem 

Ne bir zevk ü halâvet var ne bir zikr ü ibâdet var 
Ne bir an istirahat var bu esrarı nemî-dânem

Döner çarh-ı felek durmaz gelen gitmektedir kalmaz
iç ilden bir haber gelmez bu esrarı nemî-dânem 

Kimisi kîr ü pâs içre kimi zerrîn libâs içre 
Kimi köhne pâlâs içre bu esrarı nemî-dânem 

Kimisi cem'i mâl içre kimi fakr u melal içre 
Kimi ceng ü cidal içre bu esrarı nemî-dânem 

Kimi yapar kimi yıkar kimi hayran olup bakar 
Bu bir handır giren çıkar bu esrarı nemî-dânem

Kimi uçar havalarda kimi bekler yuvalarda 
Kimi gezer ovalarda bu esrarı nemî-dânem

Kiminin gönlü san'atta kiminin zevk u işrette 
Kiminin câh u devlette bu esrarı nemî-dânem 

Kimi Allah'ı zikr eyler kimi mâlını fikr eyler 
Kimi hâline şükr eyler bu esrarı nemî-dânem

Bu Salih bir sefil kuldur der-i Sâmî'de mes'uldür 
Meded pîrim bana bildir bu esrarı nemî-dânem

Ekvân = Varlıklar, âlemler.

Esrar = Sır.

Nemî-dânem = Bilmiyorum.

Elvan = Renkler.

Halâvet = Tatlılık, zevkli.

iç il = Ahiret

Zerrin libas = Altın işlemeli elbise.

Palas = Çul,eskive kaba elbise.

Cem-i mâl = Zenginlik.

Fakru melal = Usandırıcı fakirlik.

Ceng ü cidal = Savaş ve devamlı didişme.

işret = içki, içki içme.

Câh = Mevki, makam.

Der = Kapı.