Pervaneden nâr isterem

Pervaneden nâr isterem 
Hem goncadan hâr isterem 
Pîrim Muhammed Sâmî'den 
Bir hân yok yâr isterem 

Ne âh-ı bîzâr isterem 
Gayrı ne bir kâr isterem 
Pîrim Muhammed Sâmî'den 
Bir perdesiz dâr isterem 

Ne gül ü gülzâr isterem 
Ne kimseden yâr isterem 
Pîrim Muhammed Sâmî'den 
Sermayesiz kâr isterem 

Ne safîden nar isterem 
Ne sûfîden âr isterem 
Pîrim Muhammed Sâmî'den 
Bir fânîsiz var isterem 

Ne câh-ı deyyâr isterem 
Ne seyr-i seyyar isterem 
Pîrim Muhammed Sâmî'den 
Beytini züvvâr isterem 

Ne gayre imrâr isterem 
Ne gayre esrar isterem 
Pîrim Muhammed Sâmî'den 
Kalbimi hûşyâr isterem 

Ne gayrı ebrâr isterem 
Ne gayrı sâlâr isterem 
Pîrim Muhammed Sâmî'den 
Gönlümü mimar isterem 

Ne sîm ü dînâr isterem 
Sâlih'em ikrar isterem 
Pîrim Muhammed Sâmî'den 
Dil şehrin envâr isterem

Nâr = Ateş.

Hâr = Diken.

Ah-ı bîzâr = Usandıran ah.

Dâr = Ev, yer, yurt

Gül ü gülzâr = Gül ve gül bahçesi.

Şâtî = Şifa veren.

Sûn = Sofu.

Fanisiz var = Yokluğu olmayan, baki.

Câh-ı deyyâr = Dünya mevkisi, makam.

Seyr-i Seyyar = Geliş gidiş.

Beytini züvvâr = Evini ziyaret

Gayre imrâr = Başka şeye ilâç.

Gayre esrar = Başka şeye sır, vâkıf olma.

Kalbi hüşyar = Ayık kalp.

Gayri ebrâr = Başkaca iyilik.

Gayri sâlâr = Baş olma, başkanlık.

Gönlümü mimar = Gönlümü yapılmış, arzumun verilmesi

Sim ü dinar = Gümüş ve altın (para).

Dil şehrin envâr = Gönül şehrini nurlanmış.