Sen mey-i engûriden mestâne sanma bizleri İllet ile zillet ile nâsa menfur olmuşuz Ten yuvasında oturup dil sarayın gözleriz Dört anâsırdan müşekkel bir saraya konmuşuz Sâni'in sun'un görüp bir bir temâşâ eyleriz Vâris-i hatmü'n-nübüvvet Pîr-i Sâmî Hazreti
|
Engûri = Üzüm suyu, şarap.
Mestâne = Sarhoşcasına, kendinden geçmiş hâlde. Mukailid = Taklitçi. Şâir-i destâne = Destan şâiri İllet ile zillet ile nâsa menfur olmuşuz = Dert ile horluk ile halka kötü görünmüşüz. Harâbât ehli = Hakikat ehli Efsâne = Masal, söylenti bîgâne = Yabancı Müşekkel = Şekillenmiş Mülk-i hüsnün = Güzellik ülkesi. Sân'in sun'u = Yaradanın işi. Temaşa eyleriz = Seyrederiz Abdâh Hak = Derviş, Hakk aşağı. Dîvâne = Deli. Vâris-i hatmü'n-nübüvvet = Son peygamberin vârisi. Nâdâne = Câhil, bilgisiz. |