Sıdkı ile sâlik olan illâya giderler Aldanma sakın katreye ummanı dilersen Hem dâmen-i şeyhi tutagör kalma yolundan Sibâ'i sıfat yok yere ömrünü geçirme Mülkün mü sanırsın acebâ işbu cihanı Cem oldu vücûdunda senin çâr-ı anâsır Hep varlığını anlar alıp müflis olursun Arifler ayı görmeyicek savmını bozmaz Salih sözünü dâima sâlihlere söyler
|
Salik = Tarikat yolunda ilerleyen, müriid.
İllâ = Allah'ı tasdik (kelime-i tev-hid'de). Âzâde olmak = Hür ve serbest olmak. Vahdet-i kübrâ = Allah'ın tek ve benzersiz yakınlığı. Katre = Damla. Umman = Deniz. Dil-beste = Gönlü bağlanmış, bağlı (mürid). Derya = Deniz. Dâmen = Etek. Zümre-i Sami = Sami'nin cemaati, müridleri. Sibâî sıfat = Hayvan sıfat Leyle-i isra = Sırlar gecesi mânâsına Miraç'ı bildiren Isra sûresi. Me'va = Sığınılacak yer. Çâr-ı anasır = Unsurlar; toprak, su, hava, ateş. Ârâ = Geliş yeri, vatan. Müflis = İflas etmiş. Amâl-i kabih = Kötü âmel, günah. Şekva = Şikâyet Arif = Uyanık olan, gaflette olmayan, her nefesinde ayık olan. Savm = Oruç. Nimet-i uzma = Çok büyük nimet cennet cemâl. Salihler = Şeriata ve Bedrâ = Dolunay, ayın ondördü. |