Umurun Hakk’a tefvîz et n’ederse ol eder yâ Hû

Umurun Hakk'a tefvîz et n'ederse ol eder yâ Hû 
Aradan benliğin mahv et gözet neyler kader yâ Hû

Bu gaflet uykusundan kalk kamu bildiklerin bırak 
Cihâna bir güzelce bak gelen durmaz gider yâ Hû

Düşün bir geldiğin ili ne taraftan gider yolu 
Kişi kazandığı mâlı çoban olur güder yahu

Ne için âleme geldin ne için tutulup kaldın
Yalancı nefse kul oldun seni tutmuş yeder yâ Hû 

Pîr-i Sâmî'ye var kardaş akıtsın gözlerin kan-yaş
Sana olmazsa Ol yoldaş olursun derbeder yâ Hû

Görün Salih bî-hemtâyı gezerken kûhı sahrayı 
Gönül buldu dilârâyı bu gavgâyı n'eder yâ Hû

Umur = İşler.

Tefviz = Havale etme, bırakma

Yedmek = Elinden tırtup götürmek.

Kûhu sahra = Dağ ve ova.

Bîhemta = Eşsiz, bensrsiz

Dilara = Sevgili.