Vücûdum şehrine hazân erişti Murg-ı canım uyumağa başladı Bütün azalarım yandı tutuştu Yürek yağım erimeğe başladı Tamîr kabul etmez bu ten kafesi Gülleri harlamış gitmiş andelîb Ben feleğin çok çekmişem kahrını Bilmem o yâr bizden çevirmiş yüzün Sâmî gibi şahım var diye diye |
Hazân = Sonbahar, güz.
Murg-ı cân = Cankuşu. Lâl = Dilsiz. Hâr = Diken. Andelîb = Bülbül. Gamleşkeri = Kederordusu. Rahm eyle = Acı, merhamet et, koru |