Vuslat-ı cânâna eylersen heves Hubb-ı dünyâ seni sarhoş eylemiş Kîl ü kâl ile geçirme ömrünü Var yürü bir pîre teslîm et özün Cân u dilden durmayıp kıl hizmeti Ol müdavim zikr-i Hakk'a dâima Kuvvetine mâlına güvenme hîç Nefsine bin kıl gazâ-yı ekberi Mâsivâ kirinden olursun halâs Gönlünü pîrinden ayırma sakın Hiç adûdan havf ı yoktur Salih'in
|
Vuslat-ı cânân = Sevgilinin vuslat, Canana ulaşma.
Zünnar = Hristiyanlık kemeri, kuşa- Hubb-ı dünya = Dünya sevgisi. Şöhret-i dünya = Dünyanın şöhret, nefsin arzuları. Peres = Tapan. Kil ü kâl = Dedikodu. Hane-i dil = Gönül, kalb. Hâr ü hes = Çer-çöp. Canudil = lçten ve gönülden Kamet = Boy. Kaves = Kavis, eğri. Müdavim = Devamlı. Meges = Sinek, böcek. Gazâ-yı ekber = Büyük harp, cihad-ı ekber. a'lâ = Rütbece yükseklik, şeref, şan. Feres = At Mâsivâ = Allah'dan gayrı herşey. Halâs = Kurtulma Pertev-i aşk = Aşkın ışığı. Kabes = Kor, ateş közü. Nefs-i mâr = Yılan nefis. Mess = Dokunma, elleme. Adû = Düşman. Havt = Korku. Dad-res = Adalet yapan, lütfeden. |