Şeriat da Allah’ın emri, tarikat da Allah’ın emri.
Şeriat da, tarikat da, Allah’a giden yol ise fark nedir?
Fark şudur ki tarikat delilli bir yol. Tarikat Allah’a giden bir yoldur. Zahirde vasıtası şeriattır. Şeriat da Allah’a giden bir yol ama delilsiz bir yol. Şimdi zamanımızda delil kitap deniliyor. Delîl peygamber deniliyor. Öyle ise, Peygamber delîl ise, varisi evliya olmayaydı. Meşayihler niye olmuş. Aksi halde kıyamete kadar tarikat gitmezdi. Yürüyemezdi. Peygamberimizle beraber giderdi. Tarikat gidince sadece kalırdı şeriatı. O halde tarikatsız olmaz.
Şeriat tarikat yoldur varana
Hakikat marifet ondan içerü
Tarikat Allah’a giden bir yoldur. Zahirde vasıtası şeriattır. Şeriatta kıl kadar eksikliğin varsa, senin vasıtan bozulmuş. Senin ayağın kırılmış, yürüyemezsin. Vasıtan bozulmuş gidemezsin. Çünkü şeriatın tamamı ile tarikat oluyor. Şeriatın nihayeti, tarikatın başlangıcı oluyor. Onun için:
Cismi ile şeriatta, akl-ı ruhu ile tarikatta, sırrı ile bila vuslatta. Tarikatın olursa rahat yürürsün. Tarikatsız Allah’a giden yolda eşkiyalar var. Ama tarikatın olursa o yol emniyete alınır. O yolda hiç bir eşkıya, vurucu, kırıcı yoktur.
Bu ne demektir? Zamanımızda kitap ve sünnetler var. Bunların yerlerini bid’atlar almış. Sen bir evliyayı kendine delil edersen. O senin delilindir, kurtuldun. O ne işliyorsa haktır. O bid’at işlese bile onun işlediği bid’at, bid’atı hasenedir. Hayıra giden bid’attır. Bir de bid’atı seyyie var. O da şerre gider. Günaha gider. Biz bunu bilemeyiz. Allah bildirir. Cenâb-ı Hakk ne buyuruyor:
“Herkes bildiğinin alimidir. Herkes bildiği ile amel ederse biz bilmediklerini ona öğretiriz.”