Azrulayıp seni deyu gelmişem İster öldür ister âzâd et meni Bu dergâhda ben muhalled kalmışam İster kurtar ister bîdâr et meni Ne hacet arz etmek hasb-i hâlimi Nakşî cemâlinden kesmem gözümü Hurûc et ihramdan ey dîn sirâcı (1) "Ve'd-duhâ" güneşi yüzündür dilber Şerîat bahrinin ummanı Sâmî Hakikatsiz andelîbin zarına |
Muhalled = Devamlı, yurt edinip kalmış. Bidâr = Asarak öldürme. Gam-zâd = Kederli, mahzun. Kûhistân = Dağ, dağlık yer. Ferhat'ın deldiği dağ. (1) = ihramdan çık ey din ışığı. (2) = Sana kavuşturup sevindir beni. "Ved-duha" = "Duna" sûresi. Duha; Kuşlukvakti. Mantık-ı mesihâ = Isa (A. S.) kelamı. (3) = Güzellik Kâbende ihya et beni. Mu'tâd = Adet haline gelmiş, tabii. Andenbin zarı = Bülbülün ağlayışı. Hâr = Diken. Nâr = Ateş. Âbâd = Şen.
|