Gaflet

  • 1 min read

“Kişi noksanını bilmek gibi irfan olamaz.” İnsanlarda en büyük ilim kendi noksanını bilmek.

Bir şey istediğimiz zaman hayırlısını istiyeceğiz.

Kabire ışık kazanmak amelle olur. Zikirle, fikirle, ibadetle.

Zikir denilince: Namaz kılmak zikirdir, Kur’ân okumak zikirdir. Allah’ı binbir ismi ile zikretmek zikirdir. Bizim için efdal olan kalbî zikir. Eğer bir insan Kur’ân-ı Kerîm’in mânâsını bilmiyorsa, Kur’ân-ı Kerîm’i de okumak bir zikir ama, Allah’ı kalbinden zikretmek daha eftal oluyor. Zikirlerin en efdali Lafza-yı Celâl’dir. Çünkü Cenâb-ı Hak: “Kulum ben sana şah damarından yakınım buyuruyor.”  Şah damarı nerede? Herkesin şah damarı kalbindedir. Bütün vücuda yayılmış olan, dağılmış olan 366 damarın başı. Birleşmiş olan yeri. Oradan yakınım diye buyuruyor Cenâb-ı Hak. Allah bize bu kadar yakınsa, bizde bu unutkanlık niye? Bu gaflet niye? Niye unutuyoruz  Allah’ı? Herşeyi düşünüyoruz da, herşeyi kalbimize alıyoruz da Allah’ı niye kalbimize almıyoruz? İşte gaflet var bizde. O gafleti gidermek lâzım.